Hipopotam diğer adıyla su aygırı heybetli görünümüyle hatırlanan memeli bir canlıdır. Bu içeriğimizde su aygırlarının ne yediği, nerede yaşadığı, beslenme şekilleri ve davranışları hakkında detaylı bilgileri sizlerle buluşturacağız.
Su Aygırlarının Fiziksel Özellikleri
Hipopotam bilinen diğer adı ile Su Aygırı dünya üzerinde bilinen en büyük otobur memeli hayvanlardan biridir. Hipopotamların genel özellikleri şu şekildedir;
- Erişkin bir su aygırının omuz yüksekliği 1,50 metredir.
- Vücut uzunluğu ortalama 4.50 metre olan erişkin hipopotamlar 4500 kg ağırlığa ulaşabilmektedirler.
- Saatte 48 km hıza ulaşabilen su aygırlarının başlarının ağırlığı yaklaşık olarak 450 kilogramdır.
- Su aygırlarının deri renkleri gri ve siyah karışımıdır. Derilerinin arası, göz, kulak ve bazen de göğüslerinin ufak bir bölümü pembe renklidir.
- Güçlü bir çene yapısına sahiplerdir.
- Ağızlarını 1,5 metre açabilen bu hayvanların 44 tane dişi bulunur. Alt çenelerinde bulunan köpek dişleri 50 cm uzunluğa kadar ulaşır ve hipopotamların en önemli savunma silahlarıdır.
- Doğal yaşam alanlarında 40 yıla kadar yaşayabilirler.
Nerede Yaşarlar?
Bu canlıların yaşam alanları nehir ve göl etrafında yer alan otluk alanlardır. Afrika kıtasının sulak alanlarında ve sakin sularında yaşarlar. Afrika’nın farklı bölgelerinde su aygırlarının yaşam alanları değişebilir. Örneğin, Nil Nehri ve çevresi, su aygırlarının sıkça bulunduğu bölgelerden biridir. Sahra Çölü’nün güneyi yaşam alanları arasındadır
Bu hayvanlar özellikle nehirler, göller, bataklıklar ve su dolu çukurlarda bulunurlar. Su aygırları, suya yakın yaşamayı tercih ederler çünkü ciltleri güneş ışınlarına karşı hassastır ve su, ciltlerini korumalarına yardımcı olur.
Hipopotamların Beslenme Şekilleri Nasıldır?
Hipopotamlar otçul beslenme şeklinde sahiptir. Ayırt etmeden tüm bitkileri yiyebilirler. Erişkin bir su aygırı günde yaklaşık olarak 50 kg bitki tüketir. Geceleri beslenmeyi tercih ederken gündüzleri nehir ve göllerdeki sularda dinlenmeyi tercih ederler.
Hayvanseverlerin merak ettiği konulardan biri de “Hipopotamlar et yer mi?” konusudur. Su aygırları her ne kadar otçul canlılar olsalar da ve sindirim sistemleri otçul beslenmeye uygun olsa da zaman zaman et yedikleri de gözlemlenmiştir. Daha çok genç hipopotamların yaralı ya da kendini koruyamayacak kadar zayıf hayvanları yedikleri bilinmektedir ama bu normal bir durum değildir.
Hipopotamların Genel Davranışları Nasıldır?
Hipopotam sürüleri genellikle 20 üyeden oluşan sürülerdir. Her sürüsünün gruba ait sınırlandırılmış özel hakimiyet alanları bulunur. Bu alanlar alfa erkek tarafından dışkısı ile işaretlenerek belirginleştirilir. Erkek hipopotamlar bir başka erkeğin kontrol ettiği alana girmeye çalışırlarsa ölümle biten uzun kavgalar yaşanabilir.
Yarı sucul bir yaşam şekline sahip olan su aygırları gündüzleri genellikle suyun içinde yaşamlarını sürdürürler. Beslenmek için geceleri nispeten serin havada karaya çıkarlar. Su aygırları ter salgılamazlar. Bu nedenle karada derileri kuruyan hipopotamlar sık sık çamur banyosuna ihtiyaç duyarlar ve bir günün yaklaşık olarak 18 ile 20 saatini su içinde geçirirler. Su aygırlarının derileri 3 katmanda oluşur, derilerinin ağırlığı yaklaşık olarak 270 kg civarındadır.
Su aygırları hem su yüzünde hem de su altında kalabilirler. Su altında kalmaya ihtiyaçları olduğunda burun deliklerini kapatırlar ve 10 dakika kadar bu şekilde su altında durabilirler. Yarı sucul bir yaşama sahip olsalar da hızlı ve iyi bir şekilde yüzemezler, ya akarsu zemininde yürürler veya akıntı ile hareket ederler.
Hipopotamların Üreme Davranışları Nasıldır?
Çok eşli yapıya sahip olan su aygırları doğal ortamlarında genellikle kuraklık zamanı başlarken çiftleşirler. Gebelik süreleri 8 aydır. Dişi hipopotam doğum için yaşadığı sürüden bir süre uzaklaşır ve kendisine yine su kenarında olan bir yaşam alanı belirler. Tek bir yavru doğuran dişi hipopotam genellikle suda doğum yapar. Yavru doğumdan hemen sonra yürüyebilir veya suda yüzebilir. Yeni doğan yavru yaklaşık olarak 50 kilogram ağrılığındadır. Anne su aygırı yavrusuna karşı son derece korumacıdır ve yavrusunun yanına asla başka bir hipopotamı yaklaştırmaz.
Yavrusunu bir süre sürüden uzakta besleyen dişi hipopotam, eski gücüne kavuştuktan sonra yavru hipopotam ile sürüsüne geri döner. 7 yıla kadar annelerinin yanında kalan yavru dişi hipopotamlar 7. yılın sonunda ergenliğe ulaşırlar ve üremeye hazır hale gelirler. Dişiler her iki yılda bir üreme gerçekleştiriler. Erkek su aygırları ise 8. yılın sonunda erişkinliğe erişebilirler. Erkek bir su aygırının çiftleşebilmesi için mutlaka bir bölgeye sahip olması gereklidir. Erkek bir hipopotamın bir bölgeye sahip olabilmesi için geçen süre 20 yıla kadar uzayabilmektedir. Erkekler arasında yaşanan ölümcül kavgaların en önemli nedeni, erken yaşlarda çiftleşebilmek için gerekli olan bölge sahiplenme zorunluluğu kaynaklı olmaktadır.